Lipödem ‘vücudun belirli bölgelerinde yağ kütlesinin miktarının ve yapısının artması, ağrı ve rahatsızlığa neden olması’ ile karakterize, tedavi edilmediğinde ilerleyici bir deri altı yağ dokusu hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Karakteristik özelliği gövde ince kalırken vücut yağının ekstremitelerde yani kol ve bacaklarda orantısız dağılmasıdır. Özellikle alt ekstremitelerde orantısız ve simetrik yağ dağılımıyla kendini göstermektedir. Farklı lipödem tiplerinde yağ dokusunun vücutta dağılımları farklılık göstermektedir. Lipödem, obezite ve lenfödem tanıları ile sıklıkla karıştırılmaktadır. Bu yüzden doğru tanı koymak doğru bir tedavi uygulanması ve lipödemin ilerlememesi için önemlidir.
Lipödemin ayırıcı tanıları arasında;
- Alt ve üst ekstremitelerde iki taraflı, simetrik, orantısız yağlı doku oluşumu,
- Eller ve ayakların etkilenmeyip, korunması,
- Etkilenen bölgelerde aşırı duyarlılık ve ağrı,
- Minimal travma ile morarma,
- Deri altı yağda sert nodüller olması,
- Cilt ve deri altı dokusu kalındır ve cilt daha az esnektir,
- Çukurlaşmayan ödem,
- Diyet ve egzersiz ile ağırlık azalmasına karşı etkilenen bölgelerin belirgin direnç göstermesi ve değişmemesi,
- Gün boyunca semptomların kötüleşmesi gibi ayırıcı tanılarla lipödem kendini göstermektedir.
Özellikle kadınlarda sık görülmektedir. Erkeklerde ise hormonal disfonksiyon varlığında nadiren görülmektedir. Lipödemin başlangıcı ergenlik, gebelik veya menapoz dönemi gibi üreme hormonlarındaki değişikliklerle ilişkilendirilmektedir. Özellikle ergenlik dönemi ile birlikte kadınlarda belirtilerin başladığı görülmektedir. Lipödemin östrojen ile ilişkili olduğu veya aile öyküsü ile kalıtımsal olabileceği düşünülmektedir.
Lipödem ve obezite birbirini etkilemektedir. Lipödemli kişilerde obezite gelişme riski yüksektir ve aşırı kilo da lipödem semptomlarını kötüleştirebilir. Bu yüzden doğru beslenme tedavisi ve egzersiz ile kilo kontrolünü sağlamak bu kişiler için çok önemlidir. Lipödem tedavi edilmezse, artan doku basıncı ve lenfatik damar sızıntısı lipolenfödeme yol açabilmektedir. Bu gibi komplikasyonların olmaması için erken tedaviye başlanmalı ve tedaviler ihmal edilmemelidir.
Lipödemin Tedavisi
Lipödemin kesin bir tedavisi yoktur. Mevcut tedaviler ise semptomların giderilmesine, komplikasyonların önlenmesine, ilerlemenin yavaşlamasına odaklıdır. Lipödemli hastaların tedavisinde sağlıklı yaşam tarzı, kilo kontrolü, ödem azaltma ve diğer destekleyici tedaviler önerilmektedir. Manuel lenf drenajı, kompresyon tedavisi, cilt bakımı, diyet önerileri ve egzersizden oluşan dekonjestif tedavi, lipödem için en yaygın ve birincil kullanılan konservatif tedavidir.
Lipödem geleneksel diyet ve egzersiz müdahalelerine oldukça dirençlidir. Bu yüzden kişiler hipokalorik diyetlerle kilo verse bile bu bölgelerdeki yağ dokularında herhangi bir değişiklik, azalma meydana gelmez. Lipödem hastaları için spesifik bir diyet yoktur. Lipödem vücutta inflamasyona yani iltihaba ve ödeme neden olduğu için antienflamatuar besinlerden zengin ve ödemi azaltmayı hedefleyen bir beslenme planı uygulanmalıdır. Diyet ve egzersiz değişiklikleri lipödem de semptomları azaltmak için kullanılır. Özellikle diyet, genellikle lipödeme eşlik eden obeziteyi azaltmak ve kilo kontrolünü sağlayarak semptomların ilerlemesini engellemek için önemlidir.
Egzersiz tedavisi, bireysel ve hastalığın evresine göre değişmektedir. Ama özellikle su da yapılan yüzme, su koşusu ve su jimnastiği ödemi azaltmaya yardımcı olduğu için ve bu kişilerde suda egzersiz yapması daha kolay olduğu için önerilir. Çünkü lipödem ilerledikçe yürümek ve hareket etmek zorlaşabilir. Ayrıca hızlı yürüme, koşu ve bisiklete binmede önerilebilecek egzersizlerdendir.
Bu kişilerde fiziksel görünüme bağlı depresyon, stres, diyet ve egzersize rağmen kilo verememe nedeniyle motivasyon düşüklüğü gibi nedenlerle psikoterapi ile psikolojik destek sağlanması da tedavinin başarısı için önemli basamaklardan birisidir.
Konservatif tedavinin başarısız olduğu durumlarda ise diğer tedavilerden biri olan liposuction, lipödem için etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Liposuction, deri altı yağ dokusu ve ağrıyı azaltmak için etkilidir.
Sonuç olarak Lipödemin tedavisinde öncelikle kompresyon tedavisi, diyet, egzersiz gibi konservatif tedaviler uygulanmaktadır, eğer bu tedaviler başarısız olursa daha sonra liposuction gibi cerrahi müdahaleler uygulanabilmektedir.